BDT ile Sahip Olma Hastalığı (Biriktirme Bozukluğu) Tedavisi: Eşyaların Gölgesinden Özgürlüğe
“Bunu atamam, bir gün lazım olur.”
“Bu bana birini hatırlatıyor, değeri var.”
“Yerim olsa daha düzenli olurdu.”
Zamanla evin içinde yürüyemez hale gelmek, koliler arasında kaybolmak, misafir ağırlayamaz olmak…
İşte bu noktada “sahip olma isteği” artık biriktirme bozukluğuna dönüşmüştür.
Toplumda genellikle “dağınıklık”, “huy meselesi” ya da “duygusal bağlılık” gibi görülen bu durum aslında bir ruh sağlığı meselesidir.
Ve Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bu davranış biçimini anlamak ve dönüştürmek için etkili bir yaklaşımdır.
Sahip Olma Hastalığı Nedir?
Biriktirme bozukluğu (hoarding disorder), kişinin işine yaramayan veya değersiz olan nesneleri atmakta aşırı zorlanması ve bu nesnelere duygusal olarak bağlanmasıyla karakterizedir.
Bu durum zamanla yaşam alanlarını işgal eder ve bireyin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını olumsuz etkiler.
Yaygın belirtiler şunlardır:
Gereksiz eşyaları atamama veya ayıramama
Dağınıklığın neden olduğu utanma hissi
Evde, işte ya da ilişkilerde bozulmalar
“Bir gün lazım olur” düşüncesine sıkı sıkıya bağlılık
Eşyalarla duygusal bağ kurma
Bu Davranışın Altında Ne Yatar?
Biriktirme davranışı çoğu zaman sadece “düzen sorunu” değildir.
Altında derin psikolojik dinamikler yer alır:
Kaygı bozuklukları
Geçmiş travmalar veya ani kayıplar
Yoksunluk deneyimleri (çocuklukta fakirlik vb.)
Kontrol ihtiyacı ve belirsizlikle baş edememe
Kendilik değeri ile eşya arasında bağ kurma
Bu nedenle BDT, yalnızca davranışı değil, bu davranışı besleyen düşünce kalıplarını ve duygusal ihtiyaçları hedef alır.
BDT ile Tedavi Süreci Nasıl İşler?
BDT, sahip olma hastalığıyla mücadelede bireyin düşünce-davranış döngüsünü anlamasına ve yeniden yapılandırmasına yardımcı olur.
1. İnançları ve Düşünce Kalıplarını Tanımak
Terapi sürecinde şu düşünceler sorgulanır:
“Bunu atarsam bir parçam eksilir.”
“Eşyalarımı tutmazsam kontrolü kaybederim.”
“Bu eşyalar anılarımı koruyor, onları atmak ihanettir.”
Bu inançların doğruluğu, işlevselliği ve bedeli konuşulur. Böylece birey, eşyayla kurduğu bağı yeniden değerlendirmeye başlar.
2. Kaygı ile Baş Etme Becerileri Geliştirmek
Atma süreci, bireyde yoğun kaygı ve suçluluk yaratabilir.
BDT, bu kaygıyı yönetmek için çeşitli stratejiler sunar:
Nefes ve gevşeme egzersizleri
Duygu takibi ve farkındalık çalışmaları
Maruz bırakma yöntemleri: kontrollü şekilde eşya azaltma uygulamaları
Bu süreçte kişi, “eşyasız da güvende” olduğunu deneyimlemeye başlar.
3. Davranışsal Müdahaleler ve Adım Adım Düzenleme
BDT’de eşyalarla ilgili hedefler küçük ve gerçekçi adımlarla belirlenir:
Bir odadan başlamak
Her gün belirli sayıda eşyayı gözden geçirmek
Eşyaları kategorilere ayırmak: kalacaklar, bağışlanacaklar, atılacaklar
“Karar veremediğim eşyalar kutusu” gibi geçiş alanları yaratmak
Bu yapılandırılmış yaklaşım, dağınıklığın karşısında bir düzen ve başarı duygusu yaratır.
4. Duygusal Boşlukların Farkına Varmak
Birçok birey için eşya, duygusal boşlukların yerine geçen bir şeydir.
BDT, kişinin eşyalara değil, ilişkilere, anılara ve içsel kaynaklara yönelmesini destekler.
Bu bağlamda şu sorularla çalışılır:
“Bu eşya neyin yerini tutuyor?”
“Onu atmak hangi duyguyla yüzleşmemi gerektiriyor?”
“Gerçekten tutmak istediğim şey eşya mı, hatıra mı?”
Eşyaların Azalmasıyla Hayatın Çoğalması Mümkün
Sahip olduklarımız bazen bizi tanımlar. Ama bazen de görünmeden bizi sınırlar.
BDT ile kişi, hem geçmişiyle vedalaşmayı hem de bugünü yeniden düzenlemeyi öğrenir.
Ve en önemlisi:
Eşyalar seni tanımlamaz.
Sen, sahip olduklarından çok daha fazlasısın. Çünkü “Sen, değeri kendinden menkulsün”
Not (Genel bir bilgilendirme blog yazısıdır. Farkındalığın/ Cesaretin/ Kararlılığın için tebrik eder, Uzmandan profesyonel bir destek almanızı tavsiye ederim)
Ücretsiz Ön Görüşme
Yorumlar
Yorum Gönder