OLABİLECEKKEN OLAMAMA TALİHSİZLİĞİ

Olabilecekken Olamama Talihsizliği: Kaçan Fırsatların Psikolojisi

Hayatta en acıtan şey nedir diye sorsalar, çoğumuz kayıplardan, başarısızlıklardan ya da ihanetlerden bahsederiz. Ama bazen asıl yara, hiçbir zaman tam olarak sahip olamadıklarımızdadır. Daha da kötüsü, sahip olabilecekken elimizden kayanlardadır. İşte bu yazı, “olabilecekken olamama” talihsizliği üzerine…


Bir Adım Eksik

Hayat garip bir dengede ilerler. Bazen tam eşiğindeyizdir başarının ya da mutluluğun. Bir adım atmamız gerekiyordur, bazen cesaretten, bazen zamansızlıktan, bazen de sadece içimizdeki o küçük sesin susmamasından dolayı o adımı atmayız. Ve fark etmeyiz: O “bir adım”, aslında her şeydir.


Seçimler ve Sessizlik

Hayat, büyük ölçüde yaptığımız seçimlerin toplamıdır derler. Ama ya yapmadığımız seçimler? Ya sessiz kaldığımız, görmezden geldiğimiz, ertelediğimiz kararlar? İşte en çok orada başlar “olamama” hikâyeleri. Bir işi kuramamak, bir ilişkiye cesaret edememek, bir hayale inanamamak… Hepsi birer “keşke” olarak köşede bekler.


Zamansızlık mı, Cesaretsizlik mi?

Kimi zaman doğru şey, yanlış zamanda çıkar karşımıza. Kimi zamansa doğru zaman gelir, biz hazır olmayız. “Olabilecekken olamama” tam da bu çarpışmada ortaya çıkar. Ve işin kötüsü, bazen neyi ne zaman kaçırdığımızı yıllar sonra fark ederiz. Geriye dönüp baktığımızda, tüm taşlar yerine oturur ama artık geçtir.


Peki Ne Yapmalı?

Geçmişe saplanıp kalmak kolay olandır ama çözüm değil. Belki de “olamama” ihtimaliyle yaşamayı öğrenmek gerek. Her kaybedilen fırsat, kendine has bir öğretidir. Ve hayat, yeni kapılar açma konusunda cömerttir — ama sadece hazır olanlara.

Bu yüzden içimize sinmeyen o kararları yeniden gözden geçirmek, ertelediğimiz o adımı belki bu kez atmak gerekir. Çünkü bazı “keşke”lerin telafisi vardır, ama geç kalmak bazen en kalıcı pişmanlıktır.


Özetle

Olabilecekken olamamak…                   

Hepimizin yüreğinde bir yerlere dokunan, biraz buruk, biraz tanıdık bir his. Ama bu his, aynı zamanda bize bir şeyleri hâlâ değiştirebileceğimizi de fısıldar. Yeter ki cesaret edelim. Yeter ki bu kez o adımı atalım.

Velhasılı geçmişin yüklerinden kurtulmak ve Ruhun özgürlüğü için “Tercihlerim dışında hiç kimseye sadakat borcum yok” diyebilmek

Ücretsiz Ön Görüşme

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden? BDT, Neden Şimdi?

BDT ile Tükenmişlik Tedavisi: Gücünü Yeniden Kazanmak Mümkün - Bölüm 1

En Güzel Yüzey “Kadın Teni” Daha Güzeli “Kitap”