KAFKANIN BAŞARISI: Aşktaki Muhteşem Başarısızlığıdır!

KAFKANIN BAŞARISI: Aşktaki Muhteşem Başarısızlığıdır! | Terapist Ali Bayguen

Franz Kafka dendiğinde akla genellikle “Dava”, “Dönüşüm” ve o boğucu bürokrasi gelir. Kelimelerin arasına sıkışmış birey, anlamsız otorite, içinden çıkılamayan suçluluk… Ancak Kafka’nın edebiyattaki başarısı, onun hayatındaki en büyük başarısızlığından —ya da başarısızlık sanılan bir şeyden— filizlenir: Aşk.

Kafka’nın aşk hayatı bir nevi anti-romantik trajedidir. Felice Bauer’e yazdığı yüzlerce mektup, Milena Jesenská’ya karşı duyduğu derin ancak ulaşılmaz aşk… Hep aynı döngü: Yaklaşır, korkar, geri çekilir. Nişanlanır, bozar. Arzular, utanır. Sevgiyle bakar, kendini yetersiz hisseder. Onun için aşk, varoluşsal bir krizdir. Yaklaştıkça yok olma korkusu, bağlandıkça boğulma hissi… Aşkı arar, ama ona sahip olamaz. Ve tam da bu yüzden, Kafka bize aşkın ne olmadığını, ne olamayacağını ama ne hissettirdiğini anlatır. Bu da başka bir tür başarıdır.


Başarısızlık mı, Farklı Bir Kazanım mı?

Geleneksel bakışla bakarsak, Kafka bir “aşk kaybedeni”dir. Hiç evlenememiş, çocuk sahibi olmamış, sevdiği kadınlarla bir arada olamamıştır. Ama bu “başarısızlık” ona, çağının ve sonrasının en derin içsel metinlerini yazdıracak malzemeyi vermiştir. Kafka’nın Felice’ye yazdığı mektuplar, sadece bir erkeğin bir kadına duyduğu sevdayı değil, bir insanın kendiyle hesaplaşmasını da içerir.

Kafka, aşkı tüketmemiştir; onu yaşamamıştır ama yazmıştır. O yüzden onun aşkları bir anlamda ölümsüzdür. Çünkü tamamlanmamış her şey gibi, hayal gücümüzde sonsuza dek sürer.


Muhteşem Bir Yalnızlık

Kafka, bilinçli bir yalnızlık seçmiştir demek zor. Ama yalnızlık onun yazarlığını beslemiş, aşkı uzaktan izlemek, onun özüne dair daha derin bir sezgi kazandırmıştır. Başarısız olmuş olabilir ama bu başarısızlık, öylesine sahici, öylesine insanca bir derinlik taşır ki, bugünün ilişki yorgunu insanı hâlâ Kafka’da kendini bulur.

Kafka, mutlu bir aşk hayatı yaşasaydı belki de bu kadar güçlü bir iç dünya kuramazdı. Belki de yazacak bir şeyi kalmazdı. Belki Felice ile evlenseydi, o evrak memurluğu hayatının dışına hiç çıkamayacaktı.


Başarıyı Yeniden Tanımlamak

Kafka’nın aşktaki “başarısızlığı”, bir yazar olarak başarısını mümkün kılan en temel çatışmalardan biriydi. Bu yüzden belki de ona “aşktaki muhteşem başarısız” değil, “duyarlılıkla yoğrulmuş bir iç dünya inşasında usta bir yalnız” demeliyiz.

Bazı insanlar büyük aşklar yaşar, bazıları o aşklardan büyük edebiyat yaratır. Kafka, ikincisini seçmiş gibidir —bilinçli ya da bilinçsiz ne farkeder. Sonuçta bu da onun için eşsiz bir başarıdır.

Peki Siz Aşkınızı “Konuşarak mı? Yazarak mı? Yaşayarak mı? anlatırdınız! “

Ücretsiz Ön Görüşme

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden? BDT, Neden Şimdi?

BDT ile Tükenmişlik Tedavisi: Gücünü Yeniden Kazanmak Mümkün - Bölüm 1

En Güzel Yüzey “Kadın Teni” Daha Güzeli “Kitap”