YÜZLEŞME ve BAĞLANMA KORKUSU: Kaçtığımız Aynada Kendimizi Aramak
Hepimiz bir noktada birine ya da bir şeye bağlanmak isteriz. Sevgiye, dostluğa, güvene, bir yere, bir insana… Fakat bağlanmak, sadece güzel duygularla gelen bir eylem değildir. Beraberinde kaybetme korkusunu, reddedilme ihtimalini ve geçmiş yaralarla yüzleşmeyi de getirir. Bu da birçok insanın farkında olmadan bağlanmaktan korkmasına ve kaçmasına neden olur.
Bağlanma Korkusu Nedir?
Bağlanma korkusu, bir kişiyle duygusal yakınlık kurma sürecinde ortaya çıkan yoğun kaygılarla ilgilidir. Genellikle çocuklukta yaşanan travmalar, güvensiz bağlanma biçimleri ya da geçmiş ilişkilerdeki hayal kırıklıkları bu korkunun temelini oluşturur.
Bu kişiler, sevgi istediklerini söyleseler bile, bir ilişki ciddileştiğinde uzaklaşma eğilimi gösterir. Bağlanmanın getirdiği sorumluluklardan, savunmasız kalmaktan ve duygusal olarak kontrolü kaybetmekten korkarlar.
Yüzleşme Korkusu ile Bağlantısı
Bağlanma korkusunun arkasında genellikle bir yüzleşme korkusu yatar. İnsan, kendi iç dünyasında bastırdığı korkularla, eksikliklerle ya da geçmiş acılarla yüzleşmek istemez. Gerçek bir bağ kurmak, bu içsel aynaya bakmayı gerektirir. Bu nedenle birçok kişi, bu aynaya hiç bakmadan yaşamayı tercih eder.
Fakat yüzleşmeden iyileşme olmaz. Bastırılan duygular zamanla daha derin yaralar açar. Kaçtığımız her korku, bir gün başka bir şekilde karşımıza çıkar: bir ilişkide, bir kriz anında, yalnızlığın ortasında…
Neden Kaçarız?
Terk edilme korkusu: “Bağlanırsam, gider.”
Yetersizlik hissi: “Sevgiye layık değilim.”
Kontrol kaybı: “Sevgi beni zayıflatır.”
Geçmiş travmalar: “Daha önce canım çok yandı.”
Peki, Ne Yapabiliriz?
Farkındalık: Korkunun varlığını kabul etmek en büyük adımdır. Kendimize dürüstçe “Neden korkuyorum?” diye sormak gerekir.
Geçmişle Yüzleşmek: Çocukluk deneyimleri, eski ilişkiler… Bunları hatırlamak acı verebilir ama iyileşme ancak oradan geçer.
Destek Almak: Terapi, bu süreçte en etkili araçlardan biridir.
Küçük Adımlar Atmak: Her bağlanma girişimi, bir sınav değil; bir deneyimdir. Mükemmel olmak zorunda değiliz.
Kendimize Şefkat Göstermek: Korkmak insanidir. Ama cesaret de öyle…
Son Söz:
Kaçtıkça büyüyen bir korkudur yüzleşme ve bağlanma korkusu. Ama cesaret, korkunun yokluğu değil; ona rağmen adım atmaktır. Birine ya da kendimize bağlanmak, bizi zayıf değil; insan yapar.
Unutulmamalı Korku gibi Cesarette bulaşıcıdır!
Ücretsiz Ön Görüşme
Yorumlar
Yorum Gönder