KARŞININ ZAAFLARI: ZAYIFLIĞIMIZA DÖNÜŞÜYOR
Hayatlarımız, sadece kendi seçimlerimizle değil, başkalarının tercihleri ve zaaflarıyla da şekilleniyor. Bazen farkında olmadan, bazen göz göre göre… Özellikle yakın ilişkilerde, karşımızdakinin zaaflarını anlamakla başlayan süreç, zamanla bu zaaflara göre hareket etmeye dönüşüyor. Peki bu empati mi, yoksa sınır ihlali mi?
Bir Başkasının Zayıflığına Dayanmak
İnsan doğası gereği duygudaşlık kurmak ister. Sevdiğimiz birinin acı çekmesini istemeyiz, eksik kaldığını gördüğümüzde tamamlamak isteriz. Ancak bu iyi niyetli davranışlar, bir süre sonra bizi istemediğimiz rollere sürükleyebilir: Onarıcı, taşıyıcı, hatta kurtarıcı…
Bu noktada kendimize şu soruyu sormalıyız: Onun zaaflarını taşırken kendi gücümden, karakterimden kadar ödün veriyorum?
Zaafın Bulaşıcılığı
Duygusal zaaflar, özellikle uzun süreli ilişkilerde bulaşıcıdır. Örneğin, birinin özgüvensizliği, sizi sürekli onay veren bir role sokabilir. Karşınızdaki öfkesini kontrol edemiyorsa, siz sessizleşerek ortamı dengelemeye çalışabilirsiniz. Bu tür davranışlar bir süre sonra alışkanlığa, ardından zayıflığa dönüşür. Çünkü sürekli dengeyi sağlayan taraf olmak, sizi tükenmeye mahkum eder.
Sınırlar Nerede Başlar?
Empati ile kendini feda etmek arasında ince bir çizgi vardır. Empati, karşınızdakini anlamayı; kendini feda etmek ise onun yükünü taşımayı gerektirir. Her zaafa uyum sağlamak, her eksikliği telafi etmeye çalışmak, sizin kişisel sınırlarınızı aşındırır. Bir süre sonra, başkasının zayıflığı sizin karakterinizde bir kırılmaya neden olur.
Güçlü Kalmanın Yolu
Karşımızdakini anlamak, onunla birlikte büyümek demektir. Ama bu, onun eksikliklerini taşımak anlamına gelmemelidir. Sağlıklı bir ilişki, her iki tarafın da kendi ayakları üzerinde durabildiği bir dengede var olur. Bu nedenle başkalarının zaaflarını yönetmeye çalışmaktan ziyade, kendi sınırlarımızı koruyarak o zaaflarla başa çıkmayı öğrenmeliyiz.
Unutmayalım: Bir başkasının zaafı bizim zayıflığımız olmak zorunda değil. Aksi halde, sadece karşıdakinin değil, kendi hayatımızın da yükünü taşıyamaz hale geliriz.
Biri yada birileri ne hayatımızın merkezinde nede vazgeçilmez zannedeceğimiz kadar önemli ve değerli değildir. En uzun ilişkimiz kendimizle olacağı için Aynadaki kişiyle iyi geçinmeliyiz! Zira biricik olan özel sensin! bundan dolayı da taktiri, değeri, özveriyi en çok haleden sensin sen…
Yorumlar
Yorum Gönder