Alman Şiiri’nin Zeus’u Goethe’nin Son Aşkı
Asaletin ve Dehanın Aşk Acısıyla İmtihanı
Alman edebiyatının devi, düşünür, şair ve devlet adamı Johann Wolfgang von Goethe… Yüzlerce yıl sonra bile hayranlıkla anılan bu büyük dehanın, hayatının son yıllarında yaşadığı kalp kırıklığı, onun ne kadar insan olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Goethe, 74 yaşına geldiğinde, 19 yaşındaki Ulrike von Levetzow’a aşık oldu. Yaş farkı büyüktü; neredeyse bir ömür. Fakat Goethe’nin duyguları samimiydi. Onun gençlik enerjisi, güzelliği ve zarafeti, Goethe’yi derinden etkilemişti. Yaşına rağmen kalbi hâlâ güçlü atıyor, ruhu hâlâ tutkuya açıktı. Bu aşk, gençlikten çok hayranlığa ve özleme dayalıydı.
Goethe, Ulrike’ye evlenme teklif etti. Ancak genç kadın onu nazikçe reddetti. Sebep sadece yaş farkı değildi; muhtemelen dönemin sosyal normları, ailesinin etkisi ve Ulrike’nin kendi geleceği üzerindeki düşünceleri de etkiliydi. Goethe, reddedilmenin ardından ağır bir hüzne kapıldı. O anı, ömrü boyunca unutmadı.
Bu kalp kırıklığı, onun en hüzünlü şiirlerinden biri olan “Trilogie der Leidenschaft” (Tutkunun Üçlemesi)’ne ilham oldu. Bu dizeler, yaşlı bir adamın genç bir aşka duyduğu özlemi ve reddedilişin yarattığı sessiz yıkımı anlatır. Goethe’nin aşk acısı; kibirli, soğuk ya da duygusuz bir entelektüel değil, hâlâ hisseden, hâlâ seven bir adam olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Goethe, Ulrike’ye olan aşkıyla bir yandan aşkın yaşa, zamana ve mantığa karşı koyabilen bir duygu olduğunu gösterirken, diğer yandan aşkın her yaşta acıtıcı olabileceğini de hatırlatmıştır. Hayatının son yıllarında yaşadığı bu hayal kırıklığı, onun insanlığını, kırılganlığını ve edebi gücünü bir arada gözler önüne serer.
Aşk, dehayı bile aciz bırakabilir!
Aşk “Kaybın bilincidir”
Son Söz:
Evet Ölüm gibi Aşkta insanları eşitler. Kralında, kölenin de, Zenginin de fakirinde aynı iştahla acıktığını bildiğimiz gibi “Oyun (Hayat) bittiğinde Şah’ında Piyonun da aynı kutuya (mezara) girdiğini biliyoruz.
Ücretsiz Ön Görüşme
Yorumlar
Yorum Gönder