Kayıtlar

En Güzel Yüzey “Kadın Teni” Daha Güzeli “Kitap”

En Güzel Yüzey: Kadın Teni – Daha Güzeli: Kitap Güzellik üzerine söylenmiş en derin en yüce söz olduğu iddiasındayım “En güzel yüzey kadın tenidir. Daha güzeli ise bir kitaptır! Hayatın anlamını bulabileceğiniz Sayfalar ve Satır aralarıdır. Bu cümle, sadece estetik değil; derin bir anlam, incelikli bir karşılaştırma taşır. Kadın teni, doğanın zarafetiyle şekillenmiş en hassas yüzeylerden biridir. Yumuşaklığı, sıcaklığı, dokunduğunuzda hissettirdikleri….                  Bir insanın en doğal ve en samimi yüzeyidir belki de. Ancak bu güzelliğin bile ötesinde, bir kitabın sayfası vardır — daha sessiz, ama daha kalıcı. Kadın Teni: Doğanın Şiiri Kadın bedeni her çağda sanatın, edebiyatın ve düşüncenin ilham kaynaklarından biri olmuştur. Ressamlar tuvaline, şairler mısralarına, yazarlar satırlarına dokunurcasına işler bu zarafeti.    Ten, sadece bir yüzey değil; yaşanmışlık...

Aşk: Bazen Nefret Bazen İntikam Bazen Hırstır! En Keyif Verici İntihar Yöntemi Aşk olabilir mi?

Aşk: Bazen Nefret, Bazen İntikam, Bazen Hırstır! En Keyif Verici İntihar Yöntemi Aşk Olabilir mi? Bazı duygular vardır; sessizce başlar, fırtınaya döner. Aşk da böyledir. İlk bakışta masum, ilk sözde umut dolu… Ama zamanla öyle bir hal alır ki, bazen bir intikamın adı olur, bazen dizginlenemeyen bir hırsın bahanesi… Kimi zaman da sinsi bir nefretin en ince zeminine sızar. Aşk, bazen insanı hayata bağlayan tek şeydir; ama ironik bir şekilde, en tatlı şekilde tüketen, içten içe kemiren bir zehire dönüşebilir. Onun için denir ya: “Aşk, en keyif verici intihar yöntemidir.” Bu ne güzel bir çelişkidir, değil mi? Ölümle yaşam arasındaki çizgide yürütür seni. Bir adım ileri atarsan, kalbini sonsuzluğa bırakırsın. Geriye dönersen, gururun paramparça olur. Aşkın Maskeleri: İntikam, Hırs, Nefret Bir zamanlar uğruna şiirler yazdığın, dokunuşunda huzur bulduğun kişi, nasıl olur da bir intikam nesnesine dönüşür? Belki bir ihanet, belk...

İnsanların Nefreti, Hırsı ve Körlüğü Yüzünden Dünya Cehennem Yeri

İnsanların Nefreti, Hırsı ve Körlüğü Yüzünden Dünya Cehennem Yeri Gözlerimizi açtığımızda gördüğümüz şey bir zamanlar cennet gibi olan bir gezegenin, adım adım nasıl bir cehenneme dönüştüğüdür. Oysa doğa, bize yaşamayı, paylaşmayı ve sevmeyi öğretmek için vardı. Ne oldu da bu kadar yabancılaştık birbirimize, bu kadar hoyratlaştık yaşama karşı? Sorun, insanın içindeki üç karanlık gölgeden kaynaklanıyor: nefret, hırs ve körlük. Nefret: Bir Tohum Gibi Ekilen Zehir İnsan, anlamadığı şeyden korkar. Ve çoğu zaman korktuğu şeyi nefretle yoğurur. Irkçılık, mezhepçilik, cinsiyetçilik gibi ayrımcılıkların temelinde bu vardır. İnsan, kendinden olmayana tahammül edemez hale geldi. Sokakta bir bakıştan, internette bir yorumdan bile düşmanlık üretebilen bir toplum yapısına dönüştük. Nefret bulaşıcıdır. Dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılır. İyileştirmediğimiz her öfke, sonraki nesillere miras kalır. Hırs: Hiç Doymayan Açlık İnsanlar ar...

Modern Çağda Belirsizlik ve Umutsuzluk: Ciddi Bir İntihar Nedeni

Modern Çağda Belirsizlik ve Umutsuzluk: Ciddi Bir İntihar Nedeni Günümüz dünyasında teknoloji, bilgi ve iletişim her zamankinden daha hızlı gelişiyor. Hayatlarımız dijitalleşti, sınırlar kalktı, imkanlar çoğaldı. Ancak bu büyük dönüşümün gölgesinde, modern çağ insanı hiç olmadığı kadar belirsizlik ve umutsuzlukla mücadele ediyor. Bu durum, özellikle gençler arasında ruh sağlığını tehdit eden ciddi bir krize dönüşmüş durumda: intihar. Belirsizliğin Yükü Ekonomik dalgalanmalar, iklim krizi, savaşlar, toplumsal kutuplaşma ve pandemi gibi küresel olaylar, geleceğe dair öngörü yapmayı her zamankinden zorlaştırıyor. İşsizlik oranlarının artması, eğitim sistemindeki değişkenlikler ve hayat pahalılığı gibi yerel sorunlar da bireyin hayat üzerindeki kontrol hissini zedeliyor. Belirsizlik, insan zihninde kontrol kaybı ve endişe yaratır. Sürekli değişen koşullar karşısında sağlam bir zemin bulamayan birey, yaşamını sürdürecek...